BAŞKANIMIZ ECZ.SEFA KARAARSLAN'IN 44. DÖNEM I. BÖLGELERARASI TOPLANTI KONUŞMASI

        Sayın Türk Eczacıları Birliği Başkanım, Merkez Heyeti'nin, Denetleme Kurulu'nun, Yüksek Haysiyet Divanı'nın değerli üyeleri, önceki dönem Merkez Heyeti Başkanım, Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği Başkanım, değerli meslektaşlarım, çok değerli TEB emekçileri, hepinizi şahsım ve Odam adına saygıyla selamlıyor, bu güzel ev sahipliği için değerli dostum Turgay Yaşar nezdinde Diyarbakır Eczacı Odası'nın güleryüzlü ekibine çok teşekkür ediyorum.

        Diyarbakır Eczacı Odamızın bir önceki dönem Başkanı Ferat Değer'i, Depremde kaybettiğimiz Adıyaman Eczacı Odası önceki dönem  Başkan'ı Hüseyin Kemal Taş'ı, Afyonkarahisar Eczacı Odası önceki dönem  Başkan'ı Melih Kökeni, Afyonkarahisar Eczacı Odası önceki dönem Genel Sekreterlerinden Sedat Zora'yı, ve deprem başta olmak üzere farklı nedenlerle kaybettiğimiz tüm meslektaşlarımızı rahmetle anıyorum
Bu vesileyle Ferat Başkan'la bir hatıramı sizlerle paylaşmak istiyorum. 

        Bu tip toplantılarda kürsülerden bazen TEB'i, bazen de Oda Başkan'ları olarak birbirimizi eleştiririz. Ben de bir toplantıda kürsüden Rahmetli Ferat Başkan'ı eleştirmiş ve kısa bir süre sonra da bir meslektaşımın düğünü için Diyarbakıra gelmiştim. Gelince önce fakülte yıllarından 35 yıllık dostum Ahmet Alp'i aradım, şehir dışındaydı. Sonra bana biraz gönül koymuş olma ihtimalini düşünsem de Ferat Başkan'ı aradım. Ankara'da olduğunu, yapabileceği bir şey olup olmadığını sordu; ben de kısa süreliğine eşimle geldiğimi ve sabah ayrılacağım söyleyip teşekkür ettim. Akşam 11 gibi beni tekrar aradı, nerede olduğumu öğrendi; evine gitmeden havalimanından direk yanıma geldi. Dahası niye daha önce haber vermediğim için sitem edip, biraz daha kalmamız ve bizi ağırlamak için ısrar etti. Bu olay benim için çok iyi bildiğim Diyarbakır insanının misafirperverliği yanında örgüt kültürümüzde bulunduğumuz güzel noktayı, birbirimizi eleştirsek bile aynı masada her zaman bir arada olabildiğimizi gösteren somut ve güzel bir örnektir. Buna benzer güzel örnekleri eminim hepiniz yaşamışsınızdır, umarım bu kültürü daha yukarılara taşıyarak devam ettiririz. Rahmetli Ferat Değer'i tekrar sevgiyle anıyorum.

        Filistin'de tüm dünyanın gözleri önünde bir insanlık dramı yaşanıyor. İsrail en son güvenli bölge Refah'taki sivillerin sığındığı çadırlara saldırarak yine kadın çocuk demeden onlarca sivilin ölümüne sebep oldu. Soykırım boyutuna ulaşan bu katliamın sorumlusu İsrail Devletini lanetliyor, bu vahşetin durdurulması için Dünya Devletlerini bir an önce etkili adımlar atmaya çağırıyorum. Ayrıca sonuç bildirgemizde de yer verilmesini öneriyorum.

            Değerli Meslektaşlarım,

      TEB seçimlerinin üzerinden yaklaşık yedi ay geçti. Bu süreçteki özverili çalışmaları için Merkez Heyetimize, Denetleme Kurulumuza, Yüksek Haysiyet Divanımıza ve TEB emekçilerine teşekkür ediyorum. Bekleyen sorunlarımız için de aynı özveri ile çalışacaklarına yürekten inanıyorum. 

         Geçtiğimiz süreçte bizler için önemli konuların başında gelen Sosyal Güvenlik Kurumu Protokol revizyonu yapıldı ve Protokolde öngörülenden daha iyi bir iyileştirme yapıldı; emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum; ancak içinde bulunduğumuz ekonomik koşullar yapılan iyileştirmelerin kısa sürede erimesine neden oluyor. Ekim ayında yapılması planlanan SGK Protokolünde bizleri hem ekonomik açıdan hem de haksız kesintiler ve iadeler ile KKİ ödemeyen, eksik ödeyen ya da farklı yöntemlere zorlayan ilaçlar konusunda rahatlatacak bir düzenleme beklentimi de ifade etmek istiyorum. Haksız kesintilerin en bariz örneklerinden biri de geriye dönük kesintiler. Yıllarca önce karşıladığınız, örnekleme yöntemi ile incelenmiş, herhangi bir iade ve kesinti yapılmamış bir reçete için bir anda geriye dönük kesinti ile karşılaşıyorsunuz. Hani Protokolde anlaşmıştık, örnekleme yöntemini kabul eden ve bu yöntemle incelenen reçetelerde iade ve kesinti yöntemlerini belirlemiştik. Yaa maç bitmiş, biteli yıllar olmuş. Bu 5 yıl önceki ,10 yıl önceki maçların var kayıtlarını inceleyerek maçın sonucunu değiştirmek gibi, öyle olsa sürekli şampiyonun değişmesi gerekirdi. 

        SGK ileride ortaya çıkabilecek usulsüzlüklere yönelik olarak geriye dönük inceleme hakkını saklı tutmak istiyor; bu anlaşılabilir bir durum. Ancak bunun çerçevesi ve sınırları önümüzdeki dönem yapılacak SGK Protokolünde belirlenmeli, reçetede veya raporda bulunan iade sebebi eksiklikler bu kapsamın dışına alınmalıdır. Burada rahatsız edici bir konu da şu; eczacı mahkemeye gitse kazanacak, ancak kesinti tutarı mahkeme masrafından az olduğu için Eczacı mahkemeye gitmiyor. Umarım bu sorunu yakın zamanda gündemimizden çıkarırız. 

       Daha önce de ifade etmiştim, Eczanelerde ısı nem takibi sorunu öncelikli olarak üzerine eğilmemiz gereken konuların başında geliyor. Ülkemiz koşullarında uygulanması imkansız bir konuda Yönetmelikte gerekli düzenlemeler yapılmayarak önce ısı nem cihazları bütün eczanelere temin ettirildi, sonrasında da kontroller ve denetimler başladı; buzdolabında saklanan ve ısı nem değerleri tutmayan ilaçların imhası ile devam ediyor. Yavaş yavaş kaynayan sudaki kurbağa misali, bize baskının dozu yavaş yavaş arttırılıyor. Bu konu ertelene ertelene buralara geldi. Artık kesin bir çözüme kavuşturmak, geriye dönük elektronik ortamda kayıt tutan ısı nem takibinin eczanelerdeki buz dolapları ile sınırlı kalacağı,ortam ısısının eskiden olduğu gibi manuel olarak takip edileceği şekilde Yönetmelikte düzenleme yapılmasını sağlamak durumundayız diye düşünüyorum. 

        Hemen hemen her fırsatta dike getirdiğim ve getirmeye devam edeceğim bir diğer acil çözüm bekleyen sorunumuz olan yardımcı eczacılık tıkanmak üzere. Yardımcı Eczacının bir meslektaşımıza yıllık maliyeti yaklaşık dört yüzbin Türk Lirası.  Bu ekonomik koşullarda yardımcı eczacı çalıştırmak artık imkansız. Yardımcı Eczacılığın ilk gündeme geldiği dönemlerde ekonomik gerekçelerini de öne sürerek yaptığımız itirazlara KOSGEB ve İŞKUR’dan destek alınarak meslektaşlarımıza ekonomik açıdan katkı sağlanabileceği ifade edilerek itirazımız dikkate alınmadı. O dönem, bu tür desteklerin sürekliliği garanti değil, kolaylıkla destekler sınırlandırılabilir veya kaldırılabilir diye itiraz etmiştim, nitekim öyle de oldu. Arman Başkanı’ın açılış konuşmasında bahsettiği arama konferansında ya da başka bir çalıştayda gelin bu konuda ortak aklı bulalım ve tamamen kaldırılmasa bile beşinci sınıf stajları ile birleştirme ya da başka formüllerle bu sorunu ortada kaldıralım.
  
           Değerli Meslektaşlarım,  

       Türk Eczacıları Birliği her dönem farklı konu ve görev başlıkları altında komisyonlar kuruyor ve oralarda değerli komisyon üyelerimiz tarafından çok değerli çalışmalar yapılıp raporlanıyor. Dönem dönem komisyonların yeterince verimli çalışmadığı şeklinde eleştiriler de yapılıyor. Ayrıca Bölgelerarası Toplantı formatının da daha verimli hale getirilmesi yönünde talepler söz konusu. Benim önerim her bölgelerarası toplantısından birkaç hafta önce güncel mesleki konularda çalıştaylar yapılması, o çalıştay çıktılarının raporlanarak bölgelerarası toplantısının ilk gününde sunulması, hem bizlere yeni pencereler açması hem de bizim çalıştay  çıktıları üzerine görüşlerimizi ifade etmemiz suretiyle ortak akla yönelmemiz toplantılarımızı daha verimli kılacaktır. 

            LİDERLİK ATÖLYESİ

       Merkez Heyetimiz tarafından 6 Mayıs'ta düzenlenen Liderlik Atölyesi oldukça verimli ve ufuk açıcıydı. İki gün boyunca farklı alanlardan kendi sahalarında yetkin uzmanların yaptığı sunumlar çok değerliydi. Bu atölye çalışması için Merkez Heyetimize teşekkür ediyorum.  
Türk Eczacıları Birliği köklü kurumsal yapısıyla farklı dönemlerde strateji ve vizyon belgeleri oluşturup, onların ışığında değerli çalışmalar yapıyor. Arman Başkan'ımızın açılış konuşmasında bahsettiği arama konferansını da bu bağlamda değerlendiriyor ve sabırsızlıkla beklediğimi ifade etmek istiyorum. 

            Değerli Meslektaşlarım,

        Kontrolsüzce açılan eczacılık fakülteleri, gıda takviyelerinin internet başta olmak üzere her yerde kontrolsüzce satılıyor olmasının halk sağlığı üzerine oluşturduğu tehditler, meslek hakkının alınması, Kamuda çalışan meslektaşlarımızın özlük haklarının verilmesi gibi çok sayıda üzerinde çalışılması ve çözüm üretilmesi gereken sorunumuz var. Merkez Heyetimizin gereken çalışmaları yapacağına inanıyor, üzerimize düşen katkıyı vermeye hazır olduğumuz da ifade etmek istiyorum. 

    Diyarbakır’da olmaktan duyduğum memnuniyeti tekrar ifade ediyor, birlikte ve BİRLİK’le  mesleğimizi daha güzel günlere taşıyacağımız inancıyla hepinizi saygıyla selamlıyorum.

                                                                                                                                                                  ECZ.  SEFA KARAARSLAN

                                                                                                                                                                      AYDIN ECZACI ODASI

                                                                                                                                                                YÖNETİM KURULU BAŞKANI