TEB. 21 Bölge Aydın Eczacı Odası

 


TEBLİĞ EDİLDİ: ECZANELER BATACAK

TEBLİĞ EDİLDİ: ECZANELER BATACAK

Değerli Meslektaşlarımız,
18 Eylül 2009 tarih, 27353 sayılı Resmi Gazete'de;
- Tedavi Katılım Payının Uygulanması Hakkında Tebliğ (Sıra No: 12)(Maliye Bakanlığı’ndan),
- 2008 Yılı Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan)
- Beşeri İlaçların Fiyatlandırılmasına Dair Kararda Değişiklik Yapılması Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı yayınlanmış ve üyelerimize duyurulmuştur.
Yapılan bu değişikliklerle;

a) Birinci basamak sağlık hizmetlerine 2 TL katılım payı getirildi.

b) Hekim ve diş hekimi muayenesi nedeniyle uygulanacak katılım payı tutarları Danıştay kararına aykırı olarak artırıldı.

Danıştay’ın gerekçeli kararına uygun olarak 2 Haziran tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Kurumla sözleşmeli ikinci ve üçüncü basamak resmi ve özel sağlık kurumlarında hekim ve diş hekimi muayenesi için katılım payının 2 TL olarak uygulanmasına ilişkin yeni bir düzenleme yapılmıştı. Ancak bu uygulamanın üzerinden daha dört ay geçmeden Danıştay kararına aykırı olarak katılım payları ikinci basamak resmi sağlık kurumlarında, eğitim ve araştırma hastanelerinde ve üniversite hastanelerinde 8 TL’ye, özel sağlık kurumlarında ise 15 TL’ye çıkartıldı ve Ocak 2009 Protokolü hükümlerine aykırı olarak bunların 3 TL’lik kısmının da serbest eczanelerden karşılanması hükmü getirildi. Ayrıca, kişiler muayeneye ilişkin reçete ile eczanelere müracaat etmediği durumda, birinci basamak sağlık kuruluşları ile aile hekimliği muayenelerinde katılım payı alınmayacağı, ikinci ve üçüncü basamak resmi sağlık kurumları ile özel sağlık kurumlarındaki muayenelerde ise 3 TL indirim yapılacağı, bir sonraki eczane müracaatında ikinci ve üçüncü basamak için 5, ve özel hastaneler için 3 TL’nin tahsil edileceği, tahsil edilen bu tutarın eczane alacaklarından mahsup edileceği hükmü getirildi. Bu düzenleme 01/10/2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.

c) Kamu kurum iskontoları ise, aşağıdaki şekilde yeniden düzenlendi:

20 yıllık olarak belirlenmiş ilaçlardan eşdeğer grubu olanların perakende satış fiyatı 10.00 TL’nin üzerinde olan ilaçlara referans fiyat alana kadar %24 (baz iskonto %11+%13 birlikte) iskonto uygulanacak, Sağlık Bakanlığınca belirlenen jeneriği olmayan orijinal ilaçlar için iskonto %24 (baz iskonto %11+%13 birlikte) olarak uygulanacak. Ancak mevcut iskontosu %24’ün üzerinde olan ilaçlar için ilave %13 iskonto uygulanmayacak. Söz konusu düzenleme ise tebliğin yayımı tarihinden 45 gün sonra geçerli olacak.

d) İlaç fiyatları aşağıdaki şekilde yeniden düzenlendi:


“Orijinal ürünlerin “depocuya satış fiyatı” jenerikleri piyasaya çıkıncaya kadar referans fiyatı geçemez; jeneriğine ruhsat verilen orijinal ürünün “depocuya satış fiyatı” Sağlık Bakanlığı veri tabanında kayıtlı referans fiyatın en fazla % 60’ıdır; orijinali ülkemizde bulunmayan ürünlerin depocuya satış fiyatı Sağlık Bakanlığı veri tabanında kayıtlı referans fiyatının % 60’ıdır; ilk jenerikten itibaren tüm jenerik ürünlere de orijinal ürüne ait referans fiyatın en fazla % 60’ı kadar “depocuya satış fiyatı” verilebilir. İlk jenerik ile birlikte Sağlık Bakanlığınca belirlenen fiyat sonrası oluşacak referans fiyat düşmeleri % 60’lık sınırın altına ininceye kadar “depocuya satış fiyatına” yansıtılmaz. Referans fiyat % 60 sınırının altına indiğinde ise yeni referans fiyatın % 100’üne kadar “depocuya satış fiyatı” alınabilir; bu usul jenerik ürünler için de aynı şekilde uygulanır. Jenerik ürünlerin depocuya satış fiyatı orijinal ürünlerin depocuya satış fiyatından yüksek olamaz.”

Bu Karar’ın istisnası 20 yıldan eski ilaç statüsü kazanmış ve depocuya satış fiyatı 6,79 TL’nin altında olan ilaçlar, depocuya satış fiyatı 3,56 TL’nin altında olan bütün ilaçlar, reçetesiz ilaçlar, kan ürünleri, tıbbi mamalar, radyofarmasötik ürünler ve enteral beslenme ürünleri olacak. Böylece temininde güçlük çekilen ilaçların Sağlık Bakanlığı tarafından yeniden fiyatlandırılmasına dair hüküm de kaldırılmış oldu. Bu değişiklikler 45 günlük geçiş süresi sonunda yürürlüğe girecek.
           
e) İlaç fiyat değişiklikleri zorlaştırıldı.


Daha önce saptanan dönemsel Avro değerinde 30 gün süre ile yüzde beş değişiklik olması durumunda, bu tablo ilaç fiyatlarına yansıtılırken, yeni düzenleme ile, “dönemsel Avro değer bandı” tanımlaması yapıldı ve 30 günlük süre 90 güne çıkartıldı. Dönemsel Avro değer bandına göre, bundan sonra Avro’daki değişiklik yüzde 15’ten fazla olursa ilaç fiyatları da değişebilecek.

DEĞERLENDİRME:

Tüm bu değişiklikler, eczane ekonomisi açısından da önemli bir küçülmeye işaret ettiği gibi, eczane içindeki bürokrasiyi de artıracak şekilde, eczacının yaşama koşulları düşünülmeden ve yine eczacıların meslek örgütüne görüşü sorulmadan yapılmıştır.


Türk Eczacıları Birliği, bir sağlık meslek örgütü olarak ilaç fiyat düşüşlerine karşı değildir. Ancak aynı anda muayene katılım paylarının artırılmasından da anlaşılmaktadır ki, kamunun bu önlemlerle niyeti, ilacın bulunabilir, alınabilir olmasını sağlamak değil, kendisinin ilaca ödediği miktarı kesin olarak azaltmaktır. Bu nedenle de, yapılan düzenlemeler ile ilaç harcamalarının önemli bir yükünü ilaç şirketleri, eczacılar ve hastalar arasında paylaştırmış olmaktadır.

Yapılan ilk hesaplamalara göre, bu uygulamalar hayata geçtiğinde  kamu ilaç fiyatlarında 2.3 milyar TL’lik (yüzde 14.5’lik) bir daralma olacaktır. Bu daralmanın eczacılara yansıması 550 milyon TL olacaktır ki, bu da eczanelerin bir gecede yüzde 15 oranında küçülmesi demektir.

Bütün bu “tasarruf önlemlerini” alanlar şunu gözden uzak tutmamalıdır. Pazarın yüzde 20 büyüdüğü doğrudur, ama bu uygulamalarla yüzde 20 daralma bu büyümede hiç suçu olmayan eczaneye ve hastaya fatura edilecektir. Nüfusa dayalı faktörler ve talep artışı gibi olağan büyüme dışında, pazarın büyümesinin nedeni akılcı ilaç kullanımının olmaması, eşdeğer ilaç politikaları tam olarak uygulanmaması, ilaç şirketlerinin promosyon faaliyetlerinin denetlenememesi, Türkiye’nin hastalık temelli tedavi kılavuzları olmamasıdır. Bunun için Pazar yüzde 20 büyümüştür ama o pazarın büyümesinden nemalanarak büyüyenlerle şimdi küçültülenler aynı aktörler değildir. Kriz ortamında yüzde 20 büyüyen bizler değil, bazı ilaç şirketleridir. Kamu ise açıkça sanayiden alamadığı tutarın bedelini eczacılara ödetmektedir.

Gelinen noktada, eczacıların kazançları sadece ilaç fiyatlarına bağlıdır. Bu nedenle de ilaç fiyatlarındaki bu kadar radikal bir düşüş, eczane karlarına çok ciddi bir biçimde yansıyacaktır. Zaten sağlıkta dönüşüm programı ile yapılan uygulamalar ve ekonomik kriz, eczane net karlılığını önemli oranda azaltmıştır. Bir de bu uygulamalar dizisinin hayata geçmesi, pek çok eczanemiz için eczane hizmetlerinin sürdürülememesi anlamını taşıyacaktır.

Diğer yandan, bu uygulamalar bütünü, hem getirilen yeni ek maliyetler nedeniyle hem de eczanelerin kapanması gündeme geleceğinden, hastalar için de sağlık hizmetlerinin erişimi son derece zorlaştıracaktır. 

Global bütçe tartışmalarının yapılmaya başlandığı Haziran ayından beri Birliğimiz, yukarıdaki tespitlerini sektörün tüm tarafları ile paylaşmakta, eczacının bu tablodan korunması için, mutlaka meslek hakkının verilmesi ve bizlerin yüzdesel ticari kazanca doğrudan  bağlı olarak değil, profesyonel emeğimizin karşılığını alarak çalışması konusunda çeşitli önerilerini her platformda dile getirmektedir. Son olarak, Sağlık Bakanı Sayın Prof. Dr. Recep Akdağ ile 17.09.2009 tarihinde (dün) yapılan görüşmede de bu konu dile getirilmiştir (Sayın Bakan’a sunulan meslek hakkı raporu için lütfen eke bakınız).

Ocak 2009 Protokolü’ne aykırı olarak SUT hükümlerinin 1.10.2009’dan itibaren geçerli olması konusunu; Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararına karşın, muayene ücretlerinin kat be kat fazlasıyla yeniden gündeme gelmesi ve yine SGK ile yaptığımız Protokol’e aykırı olarak özel hastane muayene ücretlerinin bir kısmının eczanelerden tahsil edilmesini kabul edilemez bulduğumuzu ve bu konu ile ilgili olarak tüm hukuki girişimler de dahil olmak üzere süreci başlatacağımızı ilan ediyoruz.

Eczacı ve eczacı örgütü için 15-16 Ocak ve 21 Aralık tarihlerinin önemi büyüktür.Yeni bir tarih yazmak gerekiyorsa bu örgüt daha akılda kalanını, daha güçlü bir biçimde yazmaya hazırdır. Çünkü herkes bilmelidir ki, bizim feda edecek tek bir eczanemiz bile yoktur.

 Eczacı kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.

TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ MERKEZ HEYETİ

Sağlık Bakanı Sayın. Prof. Dr.Recep AKDAĞ'a sunulan Meslek Hakkı Raporu İçin Tıklayınız

AYDIN ECZACI ODASI

AYDIN ECZACI ODASI